Haftasonu Rize Gezisi ve kısa bir ara....
Hafta sonu yaptığımız kısa ama güzel Rize gezimizi eşim sayfası için hazırlamıştı, ben de aynı resimleri ve yazıyı sizlerle paylaşmak istedim. Serin bir tatil yapmak isteyenler için buralar güzel bir seçenek. Eşimin de yazdığı gibi Cuma günü tatil için yola çıkıyoruz, belki bu aralar işlerim nedeniyle sizleri ziyaret edemeyebilirim, inşallah dönüşte görüşebilmek dileğiyle sevgiler…
Bu arada geçen kasım ayında yapmış olduğumuz gene Karadeniz’in güzel bir noktası olan Arhavi Turumuzun gezi notları ve fotoğraflarını, biz dönene kadar, eşim (Gittiklerimden) sayfalarında paylaşacak, arzu eden arkadaşlar bakabilirler...
** ** **
Cumartesi sabahı saat 5’te komşularımızın kızları (Hülya ve Filiz hanımlarla) arabaya doluşup yola koyulduk. Bu saatlerde yeni yapılan Samsun simidi için önce doğru simit fırınına gidip sıcak simitlerimizi aldık. Erken saat olması nedeni yolların sakin olması yolculuğumuzun da rahat ve sakin geçmesine vesile oldu.
Yeni yapılmış olan yol ve tünellerden geçerek, Çamburnu civarında meydana gelen heyelan nedeni ile tek yön yapılan trafikten geçerken, gene bu geçişe yapılan neredeyse birleşecek hale gelen köprü inşaatını görüntüledik. Bu görüntüleri çekerken de ben bol bol böğürtlen yedim.
Ulaştığımız Tirebolu’da kale altında bir çay bahçesinde sabah çaylarımızı içip simitlerimizden yiyip biraz dinlendik. Daha sonra da Beşikdüzü’nde ev yapımı böreklerimizi sıcak çaylar eşliğinde yiyerek sabah kahvaltımızı yaptık.
Trabzon’a girerek Ayasofya Müzesini gezdik. Şehir içinde bir tur atıp, kale, Zağnos vadisi, kale kapısı giriş ile bazı yapıları çektik.
Yol üstünde yapılan Sürmene parkında yerleştirilmiş olan savaş uçağını resimledik.
Rize’de Çaykur’un Tersane çay fabrikasını, kivi bahçesini, Rize müzelerini, gene Çaykur’un Botanik bahçesini gezip bol resim çektik.
Geri dönerek bizleri bekleyen Havva teyzenin evine yollandık. Dik ve dar yollardan tırmanarak çay bahçeleri içindeki evlerine ulaştık.
Bol sohbet ve ağız tadı ile akşam yemeğini yiyip, vadiyi seyreden balkonlarında demli çaylarımızı içip sohbetlerimizi de demledik.
Sabah uyandığımızda denizden ve dağlardan gelen sisler arasında, zaman zaman hızlanan yağmurun sesi ve serinliğinde sabah kahvaltımızı yaptık.
Tekrar bu sefer dönüş için yola koyulup, Trabzon’da yeni açılan bir alışveriş merkezine gidip, gezip, alışveriş yaptık.
Akçaabat’tan geçerken bir lokantaya uğrayıp meşhur köftelerinin tadına baktık.
Bazıları artık yol üstünde kalan fenerleri resimledik, Perşembe açık deniz balık çiftliğini seyredip, Hoynat adasını resimleyip, Yason kilisesi ve Caka sahillerini ziyaret edip, Arapkaşı’nda Medrese önü sahilini görüntüleyip Samsun’a sağ salim döndük.
Birkaç gün sonra da yıllık iznimizi geçirmek üzere bir ufak Türkiye turu yapacağız, geri döndüğümüzde bu geziyi daha detaylı anlatıp resimlerini paylaşacağız. Dönene kadar ise geçen sene yaptığımız, gene Karadeniz’in güzel bir noktası olan Arhavi Turumuzun gezi notları ve fotoğrafları ile sizleri, Çarşamba gününden itibaren yayınlamaya başlayıp, baş başa bırakacağız.
Dönüşte görüşebilmek dilek ve temennisi ile…