♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥
SEYYAH & SOFRAM...

29 Mayıs 2008 Perşembe

Katıklı ekmek (Antakya’nın)

Katıklı ekmek (Antakya’nın)

PORSELEN DEMLİK ÇAY SAATİ ETKİNLİĞİ 24

Sevgili arkadaşımız (
keyiflimutfagim ) etkinliğe beni de davet etmiş. Kendisine çok teşekkür ediyor, etkinliğe Antakya’nın bu güzel lezzetiyle katılıyorum. Kolay gelsin arkadaşım.

Image Hosted by ImageShack.us

Malzemeler:

Hamuru için:
6 çay bardağı ılık su
1 çay bardağı zeytinyağı
1 tatlı kaşığı şeker
1 tatlı kaşığı tuz
1 çorba kaşığı kuru maya
Alabildiği kadar un


İçi için:
1 kg ıspanak
1 kase tuzlu yoğurt (Antakya’ya özel)
1/2 kg çökelek
1 kuru soğan
2 çorba kaşığı acı biber salçası
Kırmızı pul biber, zahter(kekik)
1 kase zeytinyağı
Nar ekşisi (Miktarı arzuya göre)
Açmak için ayrıca zeytinyağı



Yapılışı:
Bir yoğurma kabına maya, şeker, zeytinyağı ve ılık suyu koyarak karıştırın, biraz bekleyin, maya kabarmaya başlayınca alabildiği kadar un ve tuzunu katarak kulak memesi kıvamında bir hamur yapın ve ağzını kapatarak mayalanmaya bırakın. Su sıcak olmamalı eli yakmayacak şekilde ılık olmalı yoksa mayanız kabarmaz.
Hamurunuz mayalanana kadar iç malzemeyi hazırlayın. Ispanakları iyice yıkadıktan sonra ister incecik keserek elinizde ovuşturarak suyunu sıkın. Ya da kendi suyunda çok hafif haşlayın.
Soğanı incecik doğrayın, çökelek, tuzlu yoğurt, zahter, salça, pul biber ve ıspanakları da katarak karıştırın. Bu sırada zeytinyağı ve nar ekşisini de ekleyin. Eğer tuzlu yoğurt bulamazsanız katmasanız da olur veya süzme yoğurt kullanabilirsiniz. Acısını kendi ağız tadınıza göre ayarlayabilirsiniz, biz acı sevdiğimiz için biraz acı yapıyoruz, daha lezzetli oluyor. Çoğu kişi nar ekşisi koymuyor ama ben bu şekilde denedim ve daha lezzetli olduğunu görünce nar ekşisi de koymaya devam ediyorum.
Mayalanmış hamurdan istediğiniz büyüklükte veya küçük bir yumurta büyüklüğünde bezeler kopartın. Daha sonra bir tepsiyi hafifçe yağlayarak üzerinde, hamurları yağlayarak elinizle esneterek inceltin, resimde görüldüğü gibi ortasına iç harcını koyup karşılıklı kenarlar birleşecek şekilde birleştirin. Üzerine hafifçe bastırın. Katlanmış kısmı alta gelecek şekilde yerleştirin. Tepsiye yerleştirirken hafif aralık kalacak şekilde yerleştirin. Tepsi mayasını aldığında kabaracaktır. Tüm bezelere aynı işlemi uygulayın. Fırına girmeden bir yarım saat kadar bekletirseniz çok daha güzel olacaktır. Hafif kabarmış olan ekmeklerin üzerine elinizle bastırarak zeytinyağıyla yağlayın, böylece biraz daha incelecektir. 200 derece fırında pişirerek, sıcak veya soğuk olarak servis yapabilirsiniz. Yumuşacık çok lezzetli bir ekmek oluyor. Yapıldığı günde ertesi günlerde de ilk günkü yumuşaklığını koruyor.
Antakya’da iç malzemeyi hazırladıktan sonra taş fırınlara göndererek yaptırırlar, tabii tadına doyum olmaz, incecik açarlar. Ama bizim buralarda böyle bir imkânımız olmadığı için evde yapıldığı şeklini sizlerle paylaşmak istedim. Yapacak olanlara kolay gelsin.
Afiyet olsun.

25 Mayıs 2008 Pazar

Kabaklı omlet

Kabaklı omlet

Bu hafta sonu eşimin bir işi nedeni ile bir günlüğüne Ankara’ya gidip döndük. Birkaç aydır sürekli, sağlık sorunları nedeni ile, aynı yollardan gidip döndükçe mevsimin kıştan bahara geçişindeki doğal değişimin güzelliklerine şahit olduk.
İlk gidişimizde leylekler yeni geliyorlardı, bu sefer yavruları ile beraber resimleme şansımız oldu. Eşim bu konularda oldukça meraklı olduğundan yollarda birçok farklı kuş türü de görebildik. Atmaca ve şahinlerin dalışı, yükseklerde süzülen kartallar ve leylekler, yaban ördekleri… Hele bu sefer yavrulamış olan yaban ördeklerinin yavrularını da çekebildik. Birde uzun zamandır bilmemize rağmen bir türlü rastlayamadığımız bir ceylanı da kazara birkaç defa gözlemleme şansımız oldu ama ne yazık ki resimlemeye fırsat kalmadan kaçtı.
Ya çeşit çeşit rengarenk o çiçeklere ne demeli… İnanın bu kadar çok çeşide aynı yol üzerinde pek rastlayamamıştık. Beyazdan kırmızıya, sarıdan mora, pembeden eflatuna… Birkaç yerde de lavanta tarlalarına denk geldik. Daha sonraki yazılarında inşallah eşim bunları sayfasına ekleyecek.
Bunları gördükçe, bu ülke ile neden bu kadar çok uğraşıldığını daha iyi anlıyorsunuz. Neden birçok türlerin kaçırılmaya çalışıldığını, kendi ülkelerinde yetiştirmeye gayret edildiğini…. Bu kadar kısa mesafede eğer bu denli çok çeşit ve tür varsa, ki bunların sadece bir kısmını görüntüleyebildik, tüm Türkiye’de bilemediğimiz daha neler var?...
İşte eşimden ( Seyyah ) bu pazarın omlet tarifi…

Malzemeler:
1 adet orta boy taze yeşil kabak
1 adet kuru soğan
4 adet yumurta
3 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
Kırmızı taze biber
Taze nane, dereotu ve maydanoz
Karabiber
Kırmızı toz pul biber
Tuz, kimyon
Kaşar peyniri rendesi


Yapılışı:
Kabakları soyup yıkadıktan sonra boylamasına dörde ya da beşe bölün. Daha sonra küçük küçük doğrayın. Sızma zeytinyağını tavada az kızdırıp kabakları ekleyin, hemen ardından yemeklik soğanları ve kırmızı taze biberleri de tavaya alıp, karıştırın ve az tuz katın. Tavanın kapağını kapatıp, kabağın suyunu salıp sonra da çekmesi için ara sıra karıştırın. Bu arada yeşillikleri de ekleyin. Suyunu çekip piştikten sonra karabiber, kırmızı toz pul biber ve kimyon serpip kısık ateşe alın. Bir kapta yumurtaları çırparak kabakların üzerine dökün ve yarı piştikten sonra rendelenmiş kaşar peynirini üzerine serpip, kapağını kapatıp, kısa bir süre ateşte tutun kaşarlar eridikten sonra dilimleyerek sıcak servis yapın. Arzu edenler kaşarlar eridikten sonra da üzerine kırmızı toz pul biberler de serpebilirler.
Afiyetler olsun.

(Not: Biz bir adet kabak kullandık fakat 2 – 3 taneyi de kaldırabilirmiş…)

22 Mayıs 2008 Perşembe

Zarf Böreği

Zarf Böreği


Malzemeler:
3 adet yufka
1 su bardağı su
½ paket margarin
İçi için
Bir kase dolusu beyaz peynir
Nane, maydanoz
Üzeri için
1 yumurta sarısı
Çörekotu

Yapılışı:
1 su bardağı suyu kaynatın, margarini de içine katın ve suda iyice eritin. Daha sonra yufkayı yayın ve üzerine su yağ karışımından sürün, üstüne 2. Yufkayı yayın tekrar bu karışımdan sürün en son 3. Yufkayı da üzerine yerleştirerek aynı işlemi yapın. Sonra karşılıklı kenarları katlayarak bir kare oluşturun. Daha sonra iç malzemeyi, oluşan karenin üzerine resimlerde görüldüğü gibi kare şeklinde yerleştirin. Sonra sivri köşeler ortaya gelecek şekilde kapalı bir zarf gibi katlayın. Yağlanmış olan bir tepsiye alın. Önce dört tane kare oluşacak şekilde kesin, sonra da her kareden de dört tane üçgen olacak şekilde resimlerde gördüğünüz gibi kesin. Toplam olarak 16 tane üçgen börek çıkıyor. Üzerine yumurta sarısı sürün, çörekotu serpin ve 200 derecede pişirin. Sıcak olarak veya soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz, peynirli olduğu için sıcak olarak yendiğinde çok daha güzel oluyor. Ama soğuduğunda da çıtır çıtır lığını kaybetmiyor, sanki açma börek lezzetinde oluyor. Değişik iç malzemeler kullanarak ta yapabilirsiniz.
Ben bunu yemek saatinden Sayın Füsun Fırat’ın tarifiyle yaptım. Kendisine teşekkürler ediyorum bu güzel tarif için…
Afiyet olsun.

19 Mayıs 2008 Pazartesi

Ekmek Omleti

Ekmek Omleti

Hemen hemen her Pazar eşimin ( Seyyah ) yaptığı yumurtalara bizler kadar sizlerin de alıştığınızı fark ettik. Bu da eşimin çok hoşuna gidiyor tabi. Bu yolla yumurta ve çeşitlerini yemeyenlere de bir şekilde yol gösterip yardımcı oluyor. Bizde de kızlarımızı çeşitli tariflerle yumurta yemeye alıştırmıştı tabi birçok arkadaşımızın çocuklarını da..
Bu hafta sonu yaptığımız omleti daha önce yayınladığımız için, bugün tatil olması vesilesi ile farklı ve değişik bir omlet yapıp sizlerle de paylaşmak istedik.
Hem doyurucu, hem besleyici hem de evde kalmış bayat ekmekleri değerlendiren bir tarif… Bizler beğendik sizlerin de beğenmesi umuduyla….
(Not: sevgili dilekk bu tarif sana, gerçi içinde peynir var ama inan belli olmuyor…)

Malzemeler:
½ adet bayat ekmek (küp kesilmiş)
5 adet yumurta
1 su bardağı süt
4 – 5 adet sosis (küçük boy)
¼ kangal sucuk ya da 2 adet mangal sucuk
10 -15 adet siyah zeytin
1 küçük kase beyaz peynir
1 tatlı kaşığı biber salçası (acı)
3 – 4 kaşık sızma zeytinyağı
3 – 4 dal maydanoz
2 – 3 dal taze nane
Kırmızı toz pul biber, kimyon, karabiber, tuz

Yapılışı:
Derin bir kase içine küp şeklinde kesilmiş ekmekleri alın. Üzerine bir başka kapta çırpılmış süt ve yumurtaları döküp alt üst edin, biber salçasını ve baharatları da ekleyip karıştırın.
Bunun içine önceden hazırlanmış küp doğranmış sosisleri, sucukları ve siyah zeytinleri, peyniri, yeşillikleri koyup iyice karıştırın. Biz genelde az tuzlu yediğimizden, arzu edenler, çay kaşığı ucu ile tuz ekleyebilirler.
Geniş bir tavada önceden kızdırılmış sızma zeytinyağının üzerine bu karışımı döküp üzerine bastırarak yayın. Alt yüzü kızarınca düz bir tabak yardımıyla çevirip diğer kısmının da pişmesini sağlayın.
Servis tabağına alarak sıcak servis yapın.
Afiyetler olsun….

(Bu vesile ile, 19 Mayıs Bayramı, ülkemize ve yurt dışında bulunan tüm Türk vatandaşlarımıza kutlu olsun...)

13 Mayıs 2008 Salı

Balkondaki Kaktüslerimiz

Balkondaki Kaktüslerimiz

Sevgili Arkadaşlarım,
Bildiğiniz gibi 2 ay kadar önce geçirmiş olduğum ani bir rahatsızlık nedeni ile sizlerden ayrı kaldığım gibi, evde birçok işle ve çiçeklerimizle de ilgilenememiştim.
Bu zaman zarfında sevgili menekşelerimiz çiçeklenmiş, yaprakları gürleşmiş.
Bir ara balkona göz attığımızda da yıllardır baktığımız, büyütmeye çalıştığımız, minik bir tane iken alıp ektiğimiz kaktüslerimiz çiçeklenmiş.
Kış boyunca azıcık su ile olmadı mı havanın nemi ile yaşamlarını sürdürmeye çalışan minik kaktüslerimiz onları unutmamıza çiçeklerini açarak bize cevap vermişler…
Eşim ( GİTTİKLERİMDEN ) hemen makineyi alıp fotoğraflarını çekti. Bende sizlerle paylaşmak istedim.

Çok şükür geçirmiş olduğum rahatsızlık sonucu yapılan tahlil ve tetkikler iyi neticelerle sonuçlandı. Şimdilik bir anda olan bir olay olarak tanımlandı. Olay gününden birkaç gün önceden başlayan baş ağrılarım bir türlü geçmek bilmedi, eşimin ısrarı ile o gün bir doktor arkadaşına görünmeye gitmeye niyetlenmiştim ama kısmet olmadı. Birden başlayan şiddetli bir burun kanaması ile beni hastanenin aciline kaldırmışlar. Allahtan eşimin hem kalp doktoru hem de arkadaşı olan uzman arkadaş hemen müdahale etti. Ön tetkik ve tahlillerle ilk yardımı yaptı.
Daha sonraki günlerde birçok tetkikler yapıldı. Anjio oldum, kalp ve akciğerlerin tomografisi çekildi, troid ve batın ultrasonları ve doppleri yapıldı. Bir ara Ankara’ya gene eşimin kalp doktoruna da kontrol ve danışmak için gittik.
Çok şükür hepsinin sonuçları güzel çıktı, sadece nefes darlığım ve sıkışmam hala devam ediyor. Fakat bu seferde onlar meraklanmaya başladı, neden niçin oldu diye.
Neyse bir ay kadar daha kontrolde tutacaklar ve neticeyi tekrar değerlendirecekler. İnşallah bir daha olmaz, Rabbim hiç kimseye göstermesin.
Bu vesile ile beni merak edip, gerek e posta ile gerek sayfalarımıza not bırakarak gerek ise telefonlar açarak geçmiş olsun dileklerini bırakan tüm gönül dostlarımıza içten teşekkür ediyor, Allahtan hepinize sağlık, sıhhat, huzur ve mutluluklar diliyoruz.

Bu arada TÜM ANNELERİN ve ANNE ADAYLARININ GEÇMİŞ ANNELER GÜNÜNÜ KUTLUYOR, SAĞLIKLI, SEVGİ VE HUZUR DOLU NİCE GÜNLERE, SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE BERABER ULAŞMALARINI DİLİYORUZ.....