♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥
SEYYAH & SOFRAM...

27 Kasım 2008 Perşembe

Barbunya fırında ızgara

Barbunya fırında ızgara

Barbunya en lezzetli balıklardan, biz de çok severiz. Barbunyanın kızartmasından ziyade ızgarasını yaparım, ızgara daha lezzetli ve hafif oluyor. Kızartması da yapılıyor, ama biraz ağır oluyor. Benim barbunyadaki tek tercihim onun için hep ızgaradır. Tabii kömür ateşinde yapılanın lezzeti daha farklı oluyor ama evlerde bu mümkün olmadığından ben de fırının ızgara ayarında ızgara yapıyorum. Bir hafta sonu yaptığımız ızgaramızı sizlerle paylaşmak istedim.



Malzemeler:
1 kg barbunya
Tuz

Yapılışı:
Barbunyaları ayıklayarak temizleyin. Bol suda yıkayın,tuzlayın. Fırın tepsisine dizerek ızgara ayarında en yüksek ısıda pişirin. Isı üstten geldiği için üst kısımlar pişince ters çevirin ve yanında salata, yeşillikler ve tabii ki tahin helvasıyla birlikte servis yapın.
Afiyet olsun.

25 Kasım 2008 Salı

SAMSUN EKOLOJİK MARKET

SAMSUN EKOLOJİK MARKET

Samsun’da açılmış olan ekolojik ürünler pazarında sadece yerel üreticilerin ürünlerinin yanında diğer şehir ve bölgelerimizden de gelen ürünlerde eşlik ediyorlar. Bu ürünleri kalıcı olarak tüketicilere ulaştırmak için gene Samsun’da Gazi Park içinde bir Ekolojik Market açılışı da resmi olarak Cumartesi günü yapıldı.

İçinde sadece yerel değil diğer bölgelerden gelen ekolojik ürünlerde sergilenip satışa sunuluyor. İçerideki ürün çeşidi ve sayısı mevcudu epeyi fazla, fiyatları da bize göre oldukça uygundu.

Birde sadece cumartesi günleri ekolojik pazarı beklemeden haftanın her günü bu ürünlere ulaşmakta mümkün olacak. Ayrıca parkın içinde olması da ayrı bir güzellik tabii. Her mevsim ayrı bir görünüme sahip olan parkı da ziyaret etmiş olursunuz.

**

Ekolojik ürün Nedir?
Ekolojik (organik) ürün, insan ihtiyaçlarını karşılamak için, doğaya ve insana zarar vermeden üretilerek sertifikalandırılan tarımsal ürün ile bunlardan elde edilen katma değerli üründür.

Ekolojik tarım nedir?
Ekolojik tarım aynı zamanda sürdürülebilir bir üretimdir. Üretimde biyolojik çeşitliliği, biyolojik dönemleri ve biyolojik faaliyetleri destekleyen ve değerini artıran bir yöntemdir.

Ekolojik tarımın temeli, tarım dışı verilerin minimum kullanımını ve ekolojik düzeni onaran, koruyan ve destekleyen bir sistemdir. Ekolojik tarım yöntemi, sentetik kimyasal ilaçlama ve gübre kullanımı yerine sağlıklı, verimli ve bereketli ürün oluşumunu geliştirir. Bu şekilde, toprak, biyolojik olarak dengelenmiş birçok çeşit yararlı böcek ve diğer organizmalar ile canlılığını korumaya devam eder. Bu durumda ciddi zararla ya da hastalık problemleriyle karşı karşıya kalınırsa doğal kaynakların ve biokontrol maddelerinin kullanılması uygundur.

Ekolojik tarım, insan sağlığının, yediğimiz gıda ve kullandığımız toprağın sağlıklı olmasıyla bağlantılı olduğu gerçeğinden hareket eder.

Daha fazla bilgi için:
Ekolojik tarım Gen teknolojisine karşı

Not : Samsun'da bulunan blog sayfası olan arkadaşlar, haftaya 29 Kasım 2008'de saat 10:00 'da sabah kahvaltısında buluşalım hem tanışalım hem de ekolojik pazarda alışveriş yaparak pazarımızın uzun ömürlü olmasına katkıda bulunalım....

23 Kasım 2008 Pazar

Samsun Ekolojik pazarda kahvaltı

Samsun Ekolojik pazarda kahvaltı

Bazı arkadaşlarımızın bildiği gibi, bu sene içinde Samsun’da ekolojik ürünlerin satıldığı bir pazar açıldı. Bu pazarda ekolojik üretim şartlarına göre yetiştirilmiş ürünler sergilenerek tüketicilere ulaştırılmaya çalışılıyor.
Buğday Derneği tarafından ilki iki yıl önce İstanbul Şişli’de, ikincisi Antalya’da kurulan %100 Ekolojik Pazarlar zincirine üçüncü bir halka daha eklendi: Samsun Gazi %100 Ekolojik Pazarı...


Her cumartesi günü kurulan ekolojik pazarda, doğa ve canlı sağlığına zararlı hiçbir yöntem, kimyasal ilaç, gübre ve katkı maddesi kullanılmadan üretilen kontrollü ve sertifikalı organik ürünler satılıyor. Buğday Derneği’nin tescilli markası olan %100 Ekolojik Pazarlar bu markaya ait ilke ve standartlar doğrultusunda yönetilip, denetlenmesi nedeniyle tüketiciye ek bir güvence sunuyor. Bafra, Çarşamba Ovaları, Gümüşhacıköy, Terme, 19 Mayıs, Alaçam, Ağcagüney’den birçok üreticinin katılacağı pazarda birçoğu birlik ve kooperatiflerden oluşan 30 tezgâh var.
Samsun Pazarı’nın en büyük avantajı ağırlıklı olarak yerel üreticilerin katılıyor olması ve pazarın lokomotifi olan sebze grubu için uzun yol maliyetlerinin eklenmemesi.
Bilgi için:
Samsun Gazi %100 Ekolojik Pazarı

İşte böyle bir şansa sahip olmanın avantajı ile nerdeyse her hafta sonu gittiğimiz bu pazarda gene her cumartesi günü sabahları yerel ekolojik ürünlerden oluşmuş bir kahvaltı sunuluyor.
Bu hafta da böyle bir kahvaltı için arkadaşlarımızla sözleşip orada buluştuk, harika tatları ile havanın güzelliğinden de yararlanarak hoşça vakit geçirdik.
Yerel ekolojik üretim yapan üreticilerle de değişik ve çeşitli konularda görüşmelerimiz oldu.
İşte o kahvaltıdan görüntüler….




Kahvaltıda Çerkez Peyniri, hepside organik ekolojik üretimli olan; siyah zeytin, bal, elma pekmezi, dut pekmezi, kuşburnu marmeladı, karayemiş tuzlaması, turşular, turşu ve karayemiş kavurması, yumurta, kabak tatlısı, fındıklı ve cevizli bibertuzu, ekmek çeşitleri ve sıcak ekolojik siyah çay sunuldu. Tatları hakkında ne yazabiliriz ki… Sadece oldukça güzel ve muhakkak gelinilmesi gereken bir paylaşım olduğunu bilmenizde yarar var.
Buradan kalkınca da hemen dükkanlara dalıp birbirinden lezzetli meyveler (biz elma ile pepino aldık), ayrıca taze ekolojik yeşilbiber, pazı, maydanoz, tere, roka, mendek (daha sonra tarifini paylaşacağız) gibi yeşillikleri yüklendik.

Buradan da aynı gün resmi açılışı yapılmış olan Samsun Ekolojik Market'e gittik. Bir sonraki yazı ve görüntülerimiz bu konuda olacak...

(Not: Bir önceki yazımız...
Samsun'da Ekolojik ürünler pazarı

Not_2 : Samsun'da bulunan blog sayfası olan arkadaşlar, haftaya 29 Kasım 2008'de saat 10:00 'da sabah kahvaltısında buluşalım hem tanışalım hem de ekolojik pazarda alışveriş yaparak pazarımızn uzun ömürlü olmasına katkıda bulunalım....

22 Kasım 2008 Cumartesi

Turplu Havuç Salatası

Turplu Havuç Salatası

Malzemeler:
Marul
Havuç
Turp
Kuru soğan
Yeşilbiber
Taze kırmızıbiber
Siyah zeytin
Zeytinyağı, limon suyu, tuz



Malzemeler:
Tüm malzemeleri yıkayıp, havucu, turpu rendeleyin, marulu doğrayın, tuzlayın. Bir salata tabağına marulu yerleştirin üzerine havuçla turp rendesini karıştırarak yerleştirin. Soğanları etrafına piyazlık doğrayarak yerleştirin. Biberler ve zeytinlerle süsleyerek zeytinyağını ve limonunu dökerek servis yapın.
Afiyet olsun.


** **

Net'ten elde ettiğimiz Bilgi Notu:
Turpun Faydaları:
C vitamini, kalsiyum potasyum ve demir kaynağı turp, cildi güzelleştirip, bağışıklık sistemini güçlendirmesinin yanı sıra çok sayıda hastalığa doğal şifa kaynağı olarak gösteriliyor. Mide ve bağırsağı çalıştıran, sindirimi kolaylaştıran, öksürüğe, romatizmaya ve damar sertliğine iyi geldiği yaygın olarak bilinen turp, bağırsakları adeta dezenfekte ediyor, kabızlığı gideriyor. Turpun en büyük özelliği ise içeriğindeki antioksidan etki... Turpun antioksidan etkisi, vücutta kanser hücrelerinin oluşumunu engelliyor. Teneffüs yolları için yararlıdır. Bilhassa siyah turp böbreklere çok faydalıdır. Turpun, tümörlerin ve kistlerin çözülmesinde etkili olduğu ileri sürülüyor.

HAVUÇ’un Faydaları:
Bol miktarda A vitamini barındıran Havuç B, C, D ve E vitaminleri açısından da oldukça zengindir. Ayrıca karoten, şeker ve fosfor ihtiva eder. 100 gramı 40 kalori içerir. Vitaminlerin yanında, mineral tuzlar, sekerler, fosfor, kalsiyum, sodyum, potasyum, magnezyum, karaton ve karotin esansı içerdiği için, tek başına bedenimizin günlük gereksinimlerini karşılar

Havucun Faydaları: Bağırsakları çalıştırarak sindirime yardımcı olur. İdrar ve gaz söktürücüdür. Kabızlığı giderir, ishali keser. Bağırsak iltihaplarını ve böbrek ağrılarını giderir. Bağırsak kurtlarını düşürmeye yardımcı olur. Vücuda, kalbe ve gözlere kuvvet verir. Cinsel gücü arttırır. Bitkinliğe ve Kansızlığa iyi gelir. Astım, bronşit gibi solunum yolu hastalıklarına ve öksürüğe karşı faydalıdır. Kansere karşı koruyucudur. Kandaki kolesterol oranını düşüren Havuç, kalp hastalıkları ve damar sertliğine faydalıdır. Kalp krizi ve felç riskini azaltır. Vücuttaki zararlı maddeleri uzaklaştırmaya yardımcı olarak kanı temizler. Cilde tazelik ve canlılık verir. Cilt hastalıklarına karşı yararlıdır. Romatizma ve gut hastalığına iyi gelir. Diş etlerini güçlendirir.

Havuç Nasıl Kullanılır? Havucun kökü, yaprakları ve tohumları kullanılır. Ayrıca havuçun suyu ve turşusu da tüketilir. Kurutulmuş tohumları kaynatılarak yapılan çay iştah açar ve anne sütünü arttırır. Havuç tohumu, ayrıca aybaşı kanamalarına da iyi gelir. Rendelenmiş havuca limon suyu katılarak hazırlanan maske özellikle yağlı ciltlere çok faydalıdır. Havuç suyu mide ve bağırsak hastalıklarına da faydalıdır.

20 Kasım 2008 Perşembe

Yumurtalı Hamsi Tava

Yumurtalı Hamsi Tava

Malzemeler:
Hamsi
Yumurta
Un (buğday unu)
Karabiber, tuz
Sıvıyağ




Yapılışı:
Hamsileri temizleyip kılçıklarını çıkarın, bol suda yıkayıp süzdürün. Tuzlayarak biraz bekletin tuzunu alması için. Hamsileri unlayarak bir tavaya resimdeki gibi yuvarlak biçimde dizin yağını dökerek ateşe oturtun. Alt kısmı kızarınca üzerine bir tabak kapatarak yağını süzdürün ve hamsiyi tabağa çevirerek alın. Sonra tavaya kızarmamış kısmı gelecek şekilde tabaktan kaydırarak yerleştirin, tekrar yağını koyun ve bu yüzü de hafif kızardığında 1 yumurtayı karabiberle çırparak hamsilerin üzerine dökün, yumurtalar pişince ateşten alarak servis tabağına aktarın. İstediğiniz miktarda hamsi kullanabilirsiniz ben miktar vermedim. Ancak her bir tava için 1 yumurta yeterlidir. Çocukluğumdan beri severek yediğim bu lezzeti hepinize tavsiye ederim. Özellikle kılçıklar olmadığı için yemesi de çok kolay, çocuklarınız da çok sevecektir umarım. Yanında salatayla birlikte servis yapabilirsiniz. Yapacaklara kolaylıklar diliyorum.
Afiyet olsun.

18 Kasım 2008 Salı

Roka Salatası

Roka Salatası

Malzemeler:
1 bağ roka
1 kuru soğan
2 domates
Zeytinyağı, limon suyu, tuz



Yapılışı:
Rokaları bol suda yıkayıp suyunu süzdürün. Sonra domatesleri, soğanı, rokayı doğrayıp arzunuza göre tuz serpip karıştırın. Üzerine zeytinyağı ve limon suyunu dökerek servis yapın. Bu salata özellikle balık yanına çok yakışıyor.
Afiyet olsun.

Bilgi Notu:

Roka Bitkisi: Kokulu bir bitki olan roka, C vitamini açısından oldukça zengindir. Ayrıca, K ve P vitamini ile çeşitli mineraller içerir.

Rokanın Faydaları: Roka iştah açıcıdır. Mideyi kuvvetlendirir ve hazmı kolaylaştırır. İdrar söktürücüdür. Karaciğere faydalıdır. Karaciğer ağrılarını giderir, kanı temizler ve sarılığı keser. Uyarıcıdır. Vücuda kuvvet verir. Bağışıklık sistemini güçlendirir. Cinsel gücü ve isteği arttırır. Öksürüğü keser. Vücuttaki zararlı maddelerin vücuttan uzaklaştırılmasına yardımcı olur.

Roka Nasıl Kullanılır? Rokanın yaprakları, kökü ve tohumları kullanılır. Kökünden ve tohumlarından baharat üretilir. Baharatı yemeklere güzel koku ve tat vermek için kullanılır. Yapraklarının ise salatası yapılır.

16 Kasım 2008 Pazar

Hamsili Pilav - Hamsi Dolma

Hamsili Pilav - Hamsi Dolma

Malzemeler:
1 kg. hamsi
1,5 kâse pirinç
1,5 kâse su
½ çay bardağı sızma zeytinyağı

1 tatlı kaşığı salça
1 adet kuru soğan
½ bağ maydanoz
Tuz, karabiber, kırmız pul biber, kuru nane

Üzeri için:
1 adet yumurta
Karabiber




Yapılışı:
Önce soğan yağda sotelenir, yıkanıp süzülmüş pirinç eklenip kavrulur. Su, tuz, pul biber, salça eklenir karıştırılır, ağzı kapatılarak suyunu çekene kadar pişirilir. Maydanoz, nane, karabiber eklenerek karıştırılır. Dinlenmeye bırakılır.(Dikkat: suyu, pilav suyundan az olmalıdır)

** **
Hamsiler yıkanıp ayıklanır kılçıkları temizlenir. Bir fırın kabına resimdeki gibi arada hiç boşluk bırakmadan dizilir. Daha önceden hazırlanmış iç pilavı dizilmiş hamsilerin üzerine dökülerek yayılır. Kenarlarındaki hamsiler pilavın üzerin kapatılır, açık kalan pilav üstü de geri kalan hamsilerle açık kalmayacak şekilde örtülür. Tamamen örtülmüş olan pilavın üst kısmına da karabiber ile çırpılmış yumurta dökülerek yayılır. Daha önceden 220 derecede ısıtılmış fırında hamsiler pişinceye kadar pişirilir.
Afiyet olsun.

Not: Daha önce de diğer sayfamızda yayınlayıp paylaştığımız bu tarifi, bu balık günlerinde hele de hamsilerin bollaştığı şu günlerde tekrar paylaşmak istedik.


Blogger sayfamızdaki:
Hamsili Pilav


Blogcu sayfamızdaki:
Hamsi Doldurma (Hamsili Pilav) Pilavı

14 Kasım 2008 Cuma

Elmalı Poğaça ve P.D.Ç.S.E 29

Elmalı Poğaça ve
P.D.Ç.S.E 29


Sevgili Arkadaşımız karabiberinmutfagi 'nın ev sahipliğini yaptığı P.D.Ç.S.E 29’a ben de bu elmalı poğaça tarifimle katılmak istedim. Eğer yumuşacık poğaçalardan hoşlanıyorsanız tavsiye ederim. Bu malzemelerden epeyi fazlaca çıkıyor. İsterseniz malzemelerin yarısını kullanarak ta yapabilirsiniz. Arkadaşıma bu etkinlikte kolaylıklar ve başarılar diliyor daveti için de teşekkür diyorum.


Host unlimited photos at slide.com for FREE!

Malzemeler:
Hamuru İçin:
250 gr yumuşamış margarin
1 su bardağı yoğurt
1 su bardağı sıvıyağ
1 paket kabartma tozu
1 su bardağı şeker
Alabildiği kadar un

İç Harcı:
8 elma
1 su bardağı şeker
Tarçın

Üzeri İçin:
Pudra şekeri




Yapılışı:
Öncelikle iç harcını hazırlayın ki hamuru yoğuruncaya kadar soğusun. Elmaları rendeleyin, şekerini de ekleyerek pişirin. Şeker miktarını arzunuza göre ayarlayabilirsiniz. Elmalar pişince tarçını katıp karıştırın ve soğumaya bırakın.
Hamur için gerekli malzemeleri bir kaba alarak iyice karıştırın ve alabildiği kadar unla kulak memesi yumuşaklığında bir hamur yapın.
Poğaçalarınızı istediğiniz şekillerde hazırlayabilirsiniz. Ben üç değişik şekilde yaptım. Hamurdan ceviz büyüklüğünde parçalar koparıp yuvarlayın üzerine bastırarak fincan tabağı büyüklünde açın ortasına elmalı harçtan koyun karşılıklı uçları elmaların üzerinde birleştirin. Yine fincan tabağı büyüklüğünde açtığınız hamura iç harçtan koyarak yarım daire biçiminde kapatın. Yumurta büyüklüğünde koparttığınız hamuru pasta tabağı büyüklüğünde açarak,6 eşit üçgen olacak şekilde kesin. Yuvarlak kısma elmalı harçtan koyarak rulo yapın ve ay şekli verin.
Yağlanmış tepsiye dizerek 175 derece de üzerleri hafif kızarana kadar pişirin. İlk sıcaklıkları geçtikten sonra bol pudra şekeri serperek çay saatlerinizde servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.


12 Kasım 2008 Çarşamba

Hasan Paşa Köftesi

Hasan Paşa Köftesi

Malzemeler:


Köftesi için:
500 gr köftelik kıyma
2 dilim bayat ekmek (ıslatılıp suyu sıkılmış)
1 kuru soğan (rendelenmiş)
Karabiber, kimyon, yenibahar, kırmızı pul biber, tuz

Püresi İçin:
3 haşlanmış patates
2 çorba kaşığı zeytinyağı
2 su bardağı süt
Tuz

Yapılışı:
Köfte için gerekli malzemeleri bir kapta iyice karıştırın. Sonra yumurta büyüklüğünde irice parçalar kopararak köfteler yapın. Köftelerin ortasına bastırarak çukurlaştırın. Yağlanmış tepsiye dizerek fırında pişirin.
Köfteler pişerken, patatesi püre haline getirin, zeytinyağını, tuzu ve sütü yavaş yavaş ekleyerek pürüzsüz bir kıvama getirin. Süt fazla gelirse hepsini koymayabilirsiniz, patateslerin büyüklüğüne göre miktar değişebiliyor. Pişmesine yakın köftelerin çukur kısmına bu püreleri yerleştin. Kısa bir süre daha fırında pişirip sıcak olarak servis yapın.
Afiyet olsun.

10 Kasım 2008 Pazartesi

Kırmızıbiber (dondurucu için)

Kırmızıbiber (dondurucu için)

Şu sıralar pazarlarda hala kırmızıbiberler var. Eğer siz de salatalarını seviyorsanız geç kalmadan alıp dondurucularınıza atabilirsiniz.

İster fırında közleyin, ister hafifçe haşlayın.
Ben büyükçe bir tencereye dolana kadar koyup, biraz su koyuyorum.
Tencerenin 1/3 ne su koymanız yeterli. Kısa sürede biberler yumuşuyorlar, ilk sıcaklığı geçtikten sonra kabuklarını soyup poşetliyorum, pipetle havasını alıyorum.
Sonra kışın tüketilmek üzere dondurucuya atıyorum. Yapacak olanlara kolay gelsin.
Afiyetler olsun.



8 Kasım 2008 Cumartesi

Mantarlı Tavuk sote

Mantarlı Tavuk sote

Malzemeler:
500 gr kuşbaşı tavuk
1 kuru soğan
2–3 domates
3 yeşilbiber
1 taze kırmızıbiber
1 kâse dolusu doğranmış mantar
1 tatlı kaşığı biber salçası
Kırmızı pul biber, karabiber, tuz
3 çorba kaşığı zeytinyağı



Yapılışı:
Kuşbaşı tavukları yıkayıp süzdürün. Yemeklik doğradığınız soğanları zeytinyağında hafif pembeleştirdikten sonra, doğradığınız biberleri, tuzu ve kuşbaşı etleri de koyarak kavurun. Etlerin rengi değişip yumuşadığında mantarları da ekleyin, kavurmaya devam edin. En son baharatları, salçayı domatesleri de ekleyerek pişirmeye bırakın. Pişme sırasında mantar suyunu salacaktır, domateste öyle, onun için su koymaya gerek koy, ama siz daha sulu severseniz, arzunuza göre su ekleyebilirsiniz. Yemeğiniz piştiğinde sıcak olarak servis yapabilirsiniz.
Afiyet olsun.

6 Kasım 2008 Perşembe

Kol Böreği

Kol Böreği

Yine çok eskilerden bir tarif, daha blogcu olmadan. Yemek saati programını izleyenler bilirler sevgili Füsun Fırat birbirinden güzel yemekler paylaşıyordu bizlerle. Şu an blog sayfaları olan arkadaşlarımla buradan önce yemek saatinin forum sayfalarından görüşüyorduk. Nerdeyse akşam olunca hep birlikte pc başına geçip sohbet ediyorduk, çok güzel dostluklar kurulmuştu aramızda. O zaman da, yaptığımız yemeklerin pastaların resimlerini çekip o sayfalarda tarifleriyle paylaşıyorduk. İşte o zaman Füsun Hanımın tarifiyle yaptığım bu kol böreğini resimlerini çekmiştim ama tabii yapılış aşamalarını gösteren fotoğraflar yok. Onun için bir köşede duruyordu. Ama bu güzel böreği yine de sizlerle paylaşmak istedim.

Bu arada yemek saatiyle tanıyıp çok sevdiğim canım arkadaşım Gül’e ( Gül’ün mutfağından ) de acil şifalar diliyorum. Bir an önce iyileşip aramıza dönmesini gönülden diliyorum. Dualarımız seninle güzel yürekli arkadaşım…


Malzemeler:

Hamuru için
4 su bardağı un
1 fincan zeytinyağı
1 tatlı kaşığı tuz
1 su bardağı ılık su
Arasına sürmek için
1 çay bardağı zeytinyağı
100 gr eritilmiş margarin veya tereyağı


İç Malzemesi
1 kâse kavrulmuş kıyma
2 adet patates
1 küçük soğan
½ çay bardağı zeytinyağı
Karabiber, kırmızı pul biber, tuz

Üzeri için
1 yumurta sarısı
Çörekotu



Yapılışı:
Öncelikle içini hazırlayıp soğumaya bırakın. Yemeklik doğradığınız soğanı zeytinyağında kavurun, rendelenmiş çiğ patatesi, tuzu ekleyerek kavurmaya devam edin, patatesler yumuşadığında kavrulmuş kıymayı da ilave edin, karıştırın, ateşten aldıktan sonra baharatlarını ekleyerek soğutun. Dilerseniz çiğ patates yerine haşlanmış patateste kullanabilirsiniz. Ya da arzunuza göre değişik içler hazırlayabilirsiniz. Ama kol böreğinin kıymalısı bizde daha çok seviliyor.

Daha sonra hamur için gerekli malzemeleri karıştırıp, yoğurarak hamuru hazırlayın. 10 eşit bezeye bölün. Her bezeyi pasta tabağı büyüklüğünde açın. Eritilmiş tereyağıyla zeytinyağını birbirine karıştırarak, beş tanesinin arasına bu yağ karışımını sürerek üst üste koyun. Açtığınız diğer beş hamura da aynı işlemi uygulayın. Böylece 2 tane yufkanız olacak. Her birini ayrı ayrı açabildiğiniz kadar büyüklükte açın. Yufkanın ortasını delin, yuvarlak kısımlara iç harcın yarısını koyun. Kenarlardan çekiştirerek, ortaya doğru rulo yapın. Çekme işlemiyle yufka daha da incelecektir. Çekiştirdikçe ortadaki delikte genişleyecektir. Büyük bir simit şeklini alacaktır. Sonra bu yuvarlak rulonun bir kenarını keserek düz uzun bir rulo elde edin. Yağlanmış tepsiye, orta kısımdan başlayarak gül böreği gibi dolayarak yerleştirin. Diğer yufkaya da aynı işlemi uygulayarak tepsideki böreğin etrafına dolayın. Böylece büyük bir tepsi börek ortaya çıkıyor. Tek tek hamur açmaktan daha kolay ve yufkadan daha da ince oluyor. Üzerine yumurta sarısı sürerek 200 dereceli fırında kızarana kadar pişirin. İlk sıcaklığı geçtikten sonra servis yapın.
Afiyet olsun.

4 Kasım 2008 Salı

22. Yıla Merhaba

22. Yıla Merhaba

2 Kasım pazar günü evlilik yıldönümümüzdü. Tam 21 yılı geride bıraktık. Beraberliğimizde ise 26 yılı… Güzel iki kızımızla birlikte acısıyla tatlısıyla nice güzel günlerimiz oldu, çok şükür beraberce bu günlerimize ulaştık. Bu özel günümüzde biraz rahatsızlığım nedeniyle sade bir sofra hazırlayıp yemeklerimizi neşeyle yiyerek bu günümüzü kutladık.


Host unlimited photos at slide.com for FREE!

Host unlimited photos at slide.com for FREE!

Ardından da kızlarımızın aldıkları pastamızı kestik.
Host unlimited photos at slide.com for FREE!
Daha nicelerine de, sevdiklerimizle, çocuklarımızla, cancağızımla beraberce, sağlıkla elele ulaşmayı diliyorum inşallah…
Cancağızım seni tanıdığım, seninle bir yaşamı paylaştığım için de çok mutluyum…
Herkese de yuvasında, huzurlu, mutlu bir yaşam diliyorum.
Bu güzel günümüzü de ailemizden biri gibi olan siz sevgili dostlarımızla da paylaşmak istedik.
Sevgilerimizle…

2 Kasım 2008 Pazar

Uluslar arası Arkadaşlık Ödülü

Uluslar arası Arkadaşlık Ödülü

"DÜNYA ÇAPINDA ARKADAŞLIK ÖDÜLÜ"
Uluslar arası arkadaşlık ödülünün amacı blogları dünya çapında tanıtmakmış. Bu güzel ödüle canım arkadaşlarım;

* http://www.onerilerim.blogspot.com/
* http://iremlemekanlar.blogspot.com/
* http://ayseninevi.blogspot.com/
* http://kizilciksurubu.blogspot.com/
* http://muhteremleafiyetle.blogspot.com/
* http://hayriye73.blogcu.com/
* http://www.ebruakin.blogspot.com/
* http://dilekkmutfakta.blogspot.com/
* http://zehra50.blogspot.com/
* http://angel-mutfaktabirmelek.blogspot.com/
* http://19levent63.blogcu.com/

beni de layık görmüşler. 11 arkadaşımdan bu değerli ödülü almaktan çok mutlu oldum ve duygulandım. Kendilerine çok teşekkürler ediyorum. Sanal ortamda böylesi çıkarsız güzel dostlukların kurulması ise çok daha güzel… Blog arkadaşlarımın hepsini çok seviyorum ve bu güzel arkadaşlığımızın daha uzun yıllar sürmesini diliyorum. Bunu bloglarımızın kısa süreli de olsa kapatılması sırasında çok daha iyi anladım. Bense bu anlamlı ödülü arkadaş listemdeki tüm arkadaşlarıma vermek istiyorum. Hepiniz bu ödüle fazlasıyla layıksınız, en içten sevgilerimle…