♥♥♥♥ TÜM GÖNÜL DOSTLARIMIZIN, BLOG SAYFALARINDAN YEMEK VE GEZİ PAYLAŞIMININ VEFALI ARKADAŞLARIMIZIN, MÜBAREK RAMAZAN BAYRAMINI KUTLUYOR, SAĞLIK SIHHAT BİRLİK DİRLİK ESENLİK İÇİNDE DAHA NİCELERİNE SEVENLERİ VE SEVDİKLERİ İLE ULAŞMALARINI DİLİYORUZ... ♥♥♥♥
SEYYAH & SOFRAM...

30 Aralık 2007 Pazar

Yeni bir yıl ve yeni yaş…
















Yeni bir yıl ve yeni yaş…

Dün akşam eşimin doğum günüydü. 50.yılı kutlaması nedeni ile kızlarımız dışarıda kutlamayı arzu ettiler. Bir tanıdığımızın kafetaryasında yer ayırttık, hem bir akşam yemeği yiyip hem de günü kutlamayı planladık.
O gece ile ilgili yazı ve resimler eşimin sayfasına

( GİTTİKLERİMDEN ) ekledik.
Canım doğum günü kutlu olsun, yeni yaşın ve yeni yılın sana, bize ve herkese sağlık, mutluluk, esenlik getirmesini diliyoruz.
Daha nice yıllara birlikte ulaşabilmek dilek ve temennisi ile…

19 Aralık 2007 Çarşamba

Kurban Bayramınız Kutlu Olsun...

Sevdikleriniz İle Birlikte Sağlıklı ve Mutlu Nice
Bayramlar Geçirmeniz Dileğiyle..

Hayırlı Bayramlar…




Image Hosted by ImageShack.us



Allah'ın hoşnutluğunu kazanmak için yapılan her şeyde esas olan iyi niyettir. Kurbanda da bu böyledir, iyi niyet ve ihlâs esastır. Bakınız, bu konuda Kur'an-ı Kerim'de söyle buyuruluyor:


"Onların (kurbanların ) ne etleri, ne de kanları Allah'a ulaşır. Fakat O'na sadece sizin takvanız ulaşır.'' Esasen Allah Teâlâ, ancak takva sahiplerinin yapmış oldukları ibadetleri kabul eder.


Image Hosted by ImageShack.us




Bu vesileyle; dostluğu, sevgiyi ve geleceği... Aşımızı, ekmeğimizi, soframızı...


Hüznümüzü, acımızı, yalnızlığımızı paylaştığımız; birlik ve beraberliğimizi, kardeşlik ve dostluğumuzu en sıcak şekilde hissedeceğimiz mübarek Kurban Bayramınızı en içten dileklerimizle kutlar, sağlık, huzur ve mutluluklar dileriz.



Image Hosted by ImageShack.us


Image Hosted by ImageShack.us


sofram (blogcu'da)

aakif (blogcu'da)

gittiklerim (blogcu'da)

kenaryazilari (blogcu'da)

17 Aralık 2007 Pazartesi

Biber kızartması

Biber kızartması








Yazın yazlıkta kaldığımız süre içinde bahçeden kopartıp taze taze kızarttığımız biberlerin lezzeti bir başkaydı. Tabii ki bunu bilmeyeniniz yoktur. Bol yağda kızarttığımız biberlerin üzerine, yine bahçeden topladığımız domateslerle ve sarımsakla yaptığımız sosu döküp, bir de sarımsaklı yoğurt hazırlayıp, deniz dönüşü afiyetle yedik.


Sizlere de afiyetler olsun.




(Bu tarif aynı zamanda blogcu.com sayfamada eklenmiştir...)


Biber kızartması (blogcu'da)

(NOT: Photobucket ta yaptığımız kodları buraya eklediğimde ne yazık ki gösterim olmuyor, mecburen aynı resimleri tekrar slide.com a yükleyip ikinci bir gösterim kodu elde etmek durumunda kalıyoruz. Sebebini ve çözümünü belirtecek arkadaşlara şimdiden teşekkürler...)

13 Aralık 2007 Perşembe

Mantı

Mantı





Yazın yazlıkta kaldığımız sürede çocuklar mantı istemişlerdi. Biz denizdeyken annem hamuru yoğurmuştu bile, bizde denizden gelince elbirliğiyle mantımızı yaptık, kızım da ilk defa yufka açmayı denedi, ilk olmasına rağmen fena da olmadı. Bizim mantımız (Gerze’nin) çoğunun bildiğinden biraz daha farklı ve üçgen şeklinde kapatılıyor. Yoğurtlu ve cevizli olarak hazırlanıyor. Annem bu mantı hamurunu yoğururken kişi başına 1 avuç olarak un kullanılır. 1 avuçta misafir hakkı olarak koyar. Bu ölçü tam kararında olur. Biz bu mantıyı çok seviyoruz. Sizlerle de paylaşmak istedim.



Malzemeler:


Hamuru için

7 avuç un

1 yumurta

Su, tuz


İçi için

300 gr kıyma

1 soğan

Karabiber, tuz


Üzeri için

Sarımsaklı yoğurt

Çekilmiş ceviz

Tereyağı



Yapılışı:


Hamur için gerekli malzemeleri bir kaba alarak hamuru yoğurup, biraz dinlendirin. İçi için soğanı incecik doğrayın, kıyma, tuz ve karabiberle karıştırın. Hamur dinlendikten sonra parçalara bölün ve yufka kalınlığında açın. Daha sonra kareler oluşacak şekilde yufkayı kesin, karelerin ortasına kıyma koyun, fotoğraflarda görüldüğü gibi üçgen şeklinde kenarlardan bastırarak kapatın. Hamurlar bitene kadar aynı işlemi tekrarlayın.


Genişçe bir tencerede su kaynatın, tuzunu koyup, mantıları içine atın. Arada mantıların pişmesini kontrol edin. Aslında kaynama esnasında mantının üzeri köpük köpük olur, o köpük kesildiğinde mantıda pişmiş demektir. Tencereye biraz soğuk su koyup, mantıyı süzgece döküp süzdürün.


Bir servis tabağına mantı koyup üzerine sarımsaklı yoğurt dökün ve tereyağı gezdirin.


Başka bir servis tabağına önce ceviz serpip üzerine bir sıra mantı dökün, tekrar ceviz serpin, bu şekilde mantılar bitene kadar devam edin en üste bolca ceviz serpin ve tereyağı gezdirin, ama yağının özellikle cevizli mantıda biraz bolca olması gereklidir. Böylesi daha lezzetli olur, tabii sağlık açısından bir sorun yoksa. Böylece iki çeşit mantınız yemeğe hazırdır, yanında turşuyla beraber servis yapabilirsiniz.


Afiyet olsun.



(Bu tarif aynı zamanda blogcu.com sayfamada eklenmiştir...)


Sofram

11 Aralık 2007 Salı

Zeytinyağlı Ispanak kökü

Zeytinyağlı Ispanak kökü




Malzemeler:

1 kg ıspanağın ayıklanmış kökleri

1 büyük kuru soğan

1 havuç

6-7 diş sarımsak

1 limon suyu

1 tatlı kaşığı şeker

1 tatlı kaşığı biber salçası

1 tatlı kaşığı domates salçası

1 limon suyu

2 çorba kaşığı zeytinyağı

Tuz


Yapılışı


Ispanağın köklerini ayıkladıktan sonra bol suda yıkayın. Soğanı piyazlık, havucu halka halka , sarımsakları da küçük doğrayın. Bir tencereye alın, 2 çorba kaşığı kadar su koyarak hafif yumuşayana kadar pişirin, sonra salçasını, ıspanak köklerini , şekerini,tuzunu, zeytinyağını, limonsuyunu da ekleyip karıştırın ve kısık ateşte pişmeye bırakın. Pişince biraz soğumaya bırakın ılık olarak servis yapın.


Afiyet olsun.

Not:Ben ıspanak kökünün hep kıymalı pirinçlisini yapar, severek yerdik. Daha önce onun tarifini yayınlamıştım. Bu sefer bu şekilde denedim, böylesi de çok güzel oldu, arzu edilirse buna da pırasada olduğu gibi çok az pirinç ilave edilebilir.

(NOT: Görüntü kaynağından silindiği için bugün kaynak kodları değiştirmek zorunda kaldık. Umarız bu sefer de bir aksilik olmaz !...)

Zeytinyağlı Ispanak kökü (blogcu'da)

9 Aralık 2007 Pazar

Soğanlı Yumurta

Soğanlı Yumurta






Bazı arkadaşlarımız her ne kadar pek sevmeseler de bizler yemeğe tat katan çeşnileri sever ve kullanırız. Kışa girdiğimiz şu günlerde de özellikle kuru soğanı bolca ve çeşitli şekillerde kullanırım. Kuru soğanın her bir farklı yapılışı ya da sade yani olduğu gibi yenmesinin ayrı ayrı faydaları olduğunu da birçok kitapta okumuşsunuzdur.
Bu sefer de özellikle büyük kızımızın çok sevdiği bol kuru soğanlı ama az yumurtalı, hele de kışa girdiğimiz şu günlerde de bir nevi vitamin dopingi olabilecek bir tarifi sizlerle paylaşmak istedik.

Malzemeler:
3 adet büyük kuru soğan
3 - 4 adet domates
4 – 5 adet yeşil biber
1 kase doğranmış sosis
2 adet yumurta
1 tatlı kaşığı acı biber salçası
1 çorba kaşığı sızma zeytinyağı
Kırmızı toz pul biber
Kimyon
Tuz
Karabiber
Kuru toz nane

Yapılışı:
Kuru soğanları güzelce yemeklik doğrayıp sızma zeytinyağında soteleyin. Hafif pembeleşince sırası ile yeşilbiber, sosis ve sonrasında domatesleri, acı salçayı, baharatları katıp pişmeye bırakın.
Daha sonra ayrı bir kapta çırpılmış yumurtaları pişmekte olan bu karışımın üzerine dolaştırarak dökün ve birkaç defa karıştırın.
Piştiğinde ateşten alıp üzerine kuru toz nane serpip sıcak servis yapın.
Afiyetler olsun.



Soğanlı Yumurta (blogcu'da)

4 Aralık 2007 Salı

Kırma Yeşil Zeytin

Kırma Yeşil Zeytin






Evde yapılan kırma yeşil zeytinin tadı bir başkadır. Benim memleketimde(Gerze) kırma yeşil zeytine çakaduz denir. Biz bu lezzete alıştığımız için hazırları pek yiyemiyoruz. Ama Samsun’da da ne yazık ki taze yeşil zeytin satılmıyor, aslında zeytin ağaçları var ama çoğu kişi yapmasını bilmiyor. Sağ olsun eşimin kuzeni her yıl Antakya’dan bize gönderir, yenisi çıkana kadar bize yeter. Antakya’da zeytini tatlandırırken bazı kişiler kostit kullanırlar, ama ben bu şekilde tatlandırılmışını sevemedim, belki bu şekilde alışmamış olduğum içindir. Gerçi kostitle tatlandırma yaparken de miktarını iyi ayarlamak önemlidir. Ben tatlandırma işini çocukluğumdan beri öğrendiğim şekliyle yapıyorum. Bilmeyen ve yapmak isteyen arkadaşlarla paylaşmak istedim.



İstediğiniz miktarda yeşil zeytini kırın, kavanozlara doldurup, üzerine çıkana kadar su doldurun. Her gün bu suyunu değiştirip yeni su koyun, bu işlemi zeytinlerin acılığı gidip, tatlanana kadar yani yeme kıvamına gelene kadar yapın. Tabii bunun için de zaman zaman tadına bakın. Gerçi biz birkaç gün sonra hafif acıyken bile yemeye başladık. İyice tatlandıktan sonra yeterli tuzunu, arzunuza göre kabuğu soyulmuş limon dilimlerini ve biraz zeytinyağı da koyabilirsiniz. Aslında çok zor değil sadece kırması biraz yorucu oluyor. Ama yemeğe başladıktan sonra, o lezzeti de bu zorluğa değiyor doğrusu. Yapacaklara kolay gelsin.


Afiyet olsun.